Disleksi hakkında bilinen en büyük yanlışlardan biri de sadece çocuklukta fark edilebileceğidir. Yetişkinler disleksi olabileceği ihtimalini gözden kaçırırlar. Bunun sebebi çocukluktan bu yana disleksinin hayatlarına getirdiği farklılıkları ve özellikleri kendi stratejileriyle yaşamlarına uygun hale getirmeleridir. Bu stratejilerle hayatta başarılı olsalar da halen bazı alanlarda zorlanabilmektedirler. Yeni, etkin ve bireye özel geliştirilmiş programlar ve stratejilerle disleksinin bireye verdiği özelliklerini etkin başarılara ve becerilere dönüştürmek mümkündür. Her 10 kişiden birinin disleksi olduğu tahmin ediliyor. Son zamanlarda aileler ve okullar bu güçlüğün daha çok farkındalar ve eskiye göre çocuklar küçükken daha iyi teşhis ediliyorlar. Aslında, birçok hayatı boyunca okuma ve yazma güçlüğü çeken yetişkin disleksinin adını duymamıştır. Durumlarının farkında olmayan disleksi yetişkinler en zor vakalardır. Normal ya da ortalamanın üzerinde bir zekaya sahip olsalar dahi hayatlarının bazı evrelerinde sık sık zorlanabilmektedirler. Disleksili yetişkinlerin çoğu hatalarından utandıkları için bu güçlüğü saklamaya çalışır.